BİZDEN MESAJLAR

Değerli okurlarımız,

Bu sayımızda ESG gündemine dair önemli gelişmeleri mercek altına alıyoruz. Arcadis Sürdürülebilir Şehirler Endeksi, ele aldığımız ilk konu. Öte yandan, Bankaların sürdürülebilirlik performansını ölçmeye yönelik yepyeni bir dönemi başlatan Yeşil Varlık Oranı Hesaplaması Hakkında Tebliğ’i tüm detaylarıyla inceliyoruz: Yeşil varlık oranı nedir, hangi çevresel hedefleri kapsar, bankaları nasıl bir raporlama yükümlülüğü bekliyor? Ayrıca açık döngü geri dönüşümünün sürdürülebilir ekonomideki yerini hatırlatmak üzerine hazırladığımız kısa kavram açıklamamız da bu sayıda sizlerle. ESG odağında düzenleyici çerçeveler ve yeşil finansın geleceğiyle ilgileniyorsanız, bültenimizde dolu bir içerik sizleri bekliyor.

Sürdürülebilir kalın…

ÖZGÜN ÇINAR, CEO

Makale içeriği

ESG’Lİ HABERLER

  • IKEA Avustralya, 2016’danbu yana gelirini artırırken iklim ayak izini %89 oranında azaltmayı başardı.DETAY
  • IFRS Vakfı, ülkelerin Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) Standartlarını etkili bir şekilde benimsemelerine rehberlik etmek üzere tasarlanan “Düzenleyici Uygulama Programı”nın temel bir ayağı olarak “Yargı Yol Haritası Geliştirme Aracı”nı hayata geçirdi. DETAY
Makale içeriği
  • Avrupa Konseyi’ndeki AB üye ülkeleri, CSRD ve CSDDD dahil olmak üzere temel sürdürülebilirlik raporlaması ve özen gösterme düzenlemelerinin uygulanmasını erteleyen Avrupa Komisyonu’nun direktifini onayladıklarını duyurdu. Direktif, şirketler ve özellikle KOBİ’ler üzerindeki sürdürülebilirlik raporlaması ve diğer yükleri önemli ölçüde azaltmayı amaçlayan Omnibus paketindeki ilk büyük adımı oluşturuyor. Pakete dahil edilen öneriler arasında, henüz raporlamaya başlamamış şirketler için CSRD’nin uygulanmasının iki yıl, CSDDD’nin uygulanmasının ise bir yıl geciktirilmesi yer alıyor. DETAY
  • İngiltere’nin sera gazı emisyonları, ülkenin son kömürle çalışan elektrik santralinin kapanması ve sanayi sektöründeki emisyonların azalmasıyla birlikte 2024 yılında %4 oranında düştü.DETAY
  • Japonya Hükümet Emeklilik Yatırım Fonu (GPIF-1,7 trilyon $), portföyünde ESG ve etki değerlendirmelerini birleştirip sürdürülebilirliğe odaklı yatırımlara öncelik vererek uzun vadeli, istikrarlı yatırım getirileri sağlamak için kapsamlı bir politika oluşturdu.DETAY
  • New Scientist, “küresel ısınmadaki son artışın büyük ölçüde Çin’in hava kirliliğini azaltma çabalarından kaynaklandığını belirterek, hava kalitesi düzenlemelerinin iklimi nasıl etkilediği ve atmosferden aerosolleri uzaklaştırmanın etkisini tam olarak anlayıp anlamadığımız konusunda sorular ortaya çıkardığını” açıkladı. Kuruluş şunu da ekledi: “Aerosoller tarafından maskelenen bu ekstra ısınma, 1850’den bu yana küresel sıcaklık artışının %5’ini oluşturuyor.DETAY
Makale içeriği
  • Yeni bir araştırmaya göre, geri çekilen buzullar 2000 ile 2020 yılları arasında Arktik’te 2.500 km “yeni kıyı şeridi” ve 35 “yeni ada” oluşturdu. Araştırmada Grönland, Alaska, Kanada Arktik, Rus Arktik, İzlanda ve Svalbard’daki 1.700’den fazla buzulun uydu görüntüleri kullanıldı. DETAY
  • Uluslararası Af Örgütü’nden Maisy Weicherding, AB’nin örnek olması gerektiğini ve altyapı projelerinde ‘insan haklarına yönelik etki değerlendirmesi’ gibi mekanizmaları zorunlu tutması gerektiğini savundu.DETAY

🍃YEŞİL KÖŞE🍃

Yeşil Finansın Ölçüsü: Bankalar İçin Yeşil Varlık Oranı Nasıl Hesaplanacak?

11 Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Bankaların Yeşil Varlık Oranı Hesaplaması Hakkında Tebliğ”, finans sektörünün sürdürülebilirlik ajandasında önemli bir nokta oldu. Bu düzenleme ile birlikte, bankaların çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkıları artık ölçülebilir ve karşılaştırılabilir hale geliyor. Tebliğin merkezinde yer alan yeşil varlık oranı, bankaların yeşil faaliyetlere sağladığı finansmanın toplam içindeki payını hesaplamayı amaçlıyor.

Yeşil varlık oranı, bankaların konsolide olmayan bilançolarındaki çevresel olarak sürdürülebilir ekonomik faaliyetlere ait varlıkların, belirli kriterlere göre tanımlanmış toplam varlıklar içindeki oranını ifade eder. Bu oran, sürdürülebilir finansmanın somut bir göstergesi olarak, sadece yatırımcılar için değil; düzenleyiciler, politika yapıcılar ve toplum için de önemli bir şeffaflık aracı olacak.

Bir finansal varlığın yeşil varlık oranı hesaplamasında “uyumlu” olarak kabul edilebilmesi için üç temel kriteri karşılaması gerekiyor: Belirlenen çevresel hedeflerden birine kayda değer bir katkı sunmak, diğer çevresel hedeflere zarar vermemek ve asgari sosyal güvenlik standartlarına uygun olmak. Bu yaklaşım, sadece çevresel değil, sosyal sorumluluk boyutunu da dikkate alan bütüncül bir finansal değerlendirme imkanı sunuyor.

Tebliğe göre uyumlu varlıkların değerlendirileceği çevresel hedefler oldukça kapsamlı. İklim değişikliğiyle mücadele, iklim değişikliğine uyum, döngüsel ekonomiye geçiş, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, kirliliğin önlenmesi ve biyoçeşitlilik ile ekosistemlerin korunması bu hedefler arasında yer alıyor. Bu başlıklar aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma politikalarıyla da yakından ilişkili.

Bankalar, uyumlu olarak tanımlanacak varlıkların bu kriterleri karşıladığını belgelendirmekle yükümlü. Emisyon raporları, enerji verimliliği etütleri, çevresel fizibilite çalışmaları, yeşil teknoloji sertifikaları ve diğer uygun belgeler aracılığıyla teknik tarama kriterlerinin sağlandığı gösterilecek. Bu belgelerin bağımsız doğrulayıcı kuruluşlarca onaylanması ve denetime hazır şekilde saklanması gerekiyor. Ayrıca bu uyumlu varlıkların, vadeleri boyunca teknik arama kriterlerini sağladığının izlenmesi gerekiyor.

Yeşil varlık oranının yanı sıra iki ikincil gösterge daha izlenecek: “Uyumlu varlıklar / uygun varlıklar” ve “uygun varlıklar / yeşil varlık oranı kapsamındaki toplam varlıklar.” Böylece sadece nihai oran değil, sürecin ne kadar ‘yeşil’ ilerlediği de ölçülebilecek. Bankalar, bu oranlara ilişkin politikalarını oluşturmak, süreçlerini belgelemek ve düzenli raporlamalar yapmakla yükümlü olacak. İlk raporlama tarihi ise 30 Haziran 2025. Bu süreçte BDDK, bankaların yeşil varlık oranı ve diğer sürdürülebilirlik göstergeleri için alt sınırlar ve hedefler belirleyebilecek ve bunları banka bazında farklılaştırabilecek. Bu hedeflere uyum sağlamayan bankalar için ilave sermaye yükümlülükleri gibi yaptırımlar gündeme gelebilecek.

Bu tebliğ ile birlikte Türkiye’de bankacılık sektörü, çevresel hedeflere uyum konusunda daha sorumlu ve şeffaf bir yapı kazanacak. Sadece sürdürülebilir projelere finansman sağlamak değil, aynı zamanda bu finansmanın etkisini belgelemek de zorunlu hale gelecek. Bu adım, uluslararası yeşil finans uygulamalarıyla uyumlu olmasının yanı sıra, yatırımcı güvenini de pekiştirecek nitelikte.

Yeşil varlık oranı, bankalar için yeni bir sorumluluk alanı olduğu kadar, aynı zamanda sürdürülebilirlik performanslarını sergileme fırsatı da sunuyor. İklim risklerinin finansal risklerle entegre şekilde değerlendirilmesi gereken bu dönemde, bu düzenleme Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğuna önemli katkılar sağlayacak.

DAMLA GÜNALP, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UZMAN YARDIMCISI

Makale içeriği