BİZDEN MESAJLAR

Değerli okurlarımız,

Bu bültenimiz, Taraflar Konferansı’nın 29. oturumu ile aynı döneme denk geldi. Bu nedenle sizlere COP29 hakkında detaylı bilgi sunarken, son dönemde karşılaştığımız raporlar arasında dikkatimizi çeken IBM’in 2024 Sürdürülebilirlik Hazırlığı Raporu’na ve ESG dünyasındaki haber akışına ilişkin de bilgi vermeye çalıştık.

COP29’da ana odak noktası, yine iklim finansmanı başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelere destek sağlanmasına yönelik somut adımlar atılması talebi oldu.

IBM’in 2024 Sürdürülebilirlik Hazırlığı Raporu, iş dünyasının iklim risklerini nasıl yönettiğini ve sürdürülebilir büyüme sağlamak için hangi stratejilere yöneldiğini derinlemesine inceliyor. Yapay zeka ve dijitalleşmenin, bu mücadelede nasıl bir rol üstlendiği ve şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için nasıl bir yol izlemeleri gerektiği, raporda öne çıkan başlıklardan.

Bültenimizin izlenme sayıları sürekli olarak artış gösteriyor. Sürdürülebilirlik konusunda gündeme hâkim olmak isteyen ve nitelikli bilgi arayışında olan dostlarınıza önermeyi unutmayın lütfen.

Sürdürülebilir kalın…

ÖZGÜN ÇINAR, CEO

ESG’Lİ HABERLER

  • Dünyanın en büyük finans ve yatırım şirketlerinden bazılarının yer aldığı Etki Açıklama Görev Gücü, işletmelerin ve hükümetlerin BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SKH) ulaşma yönündeki çabalarını ve ilerlemelerini ölçmelerine ve raporlamalarına yardımcı olmayı amaçlayan nihai gönüllü Etki Açıklama Rehberi’nin yayımlandığını duyurdu. Rehber sayesinde küresel sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamak için gereken sermaye akışları kolaylaştırılmış olacak.DETAY
  • Avrupa Komisyonu, AB Emisyon Ticareti Sistemi (AB ETS) aracılığıyla toplanan fonları kaynak olarak kullanarak, 4,8 milyar Avro hibe vermek üzere 85 adet karbonsuzlaştırma teknolojisi odaklı proje seçtiğini duyurdu. DETAY
  • Küresel profesyonel hizmetler firması EY tarafından yayınlanan yeni bir ankete göre, dünya genelindeki finans liderlerinin çoğunluğu, sektörlerindeki sürdürülebilirlik raporlamalarından kaynaklanan yeşil aklama (greenwashing) riskleri konusunda endişeli. Finans yöneticilerinin neredeyse tamamı finansal olmayan verilerinin bütünlüğüyle ilgili sorunlar bildirirken, kuruluşlarının önemli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşacağına da inanmıyor. DETAY
  • Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yeni raporuna göre, küresel sera gazı emisyon konsantrasyonları 2023 yılında rekor seviyelere ulaştı. DETAY
  • Avrupa Komisyonu’nun yayınladığı yeni bir rapora göre, AB genelinde net sera gazı emisyonları 2023 yılında %8,3 oranında düştü. Bu, on yıllardır görülen en büyük düşüşlerden birisi ve 2022’deki %3’lük azalışa göre önemli bir hızlanmaya işaret ediyor. DETAY
  • Dünya Doğayı Koruma Vakfı‘nın (WWF) düzenlediği Tek Dünya Kenti Yarışması’nın (One Planet City Challenge – OPCC) 2024 küresel kazananları İstanbul ve İngiltere‘nin Sunderland kenti oldu. Türkiye ayağını WWF-Türkiye‘nin koordine ettiği, küresel iklim mücadelesinin ulusal finalistleri Antalya, İstanbul ve Kadıköy olarak belirlenmiş; İstanbul iklim uzmanlarından oluşan uluslararası bir jüri tarafından yılın ulusal kazananı olarak iklim öncüsü seçilmiş ve küresel finalistler arasına girmeye hak kazanmıştı. DETAY
  • RSM International’ın hazırladığı yakın tarihli bir rapor, 200 Latin Amerika işletmesinin sürdürülebilirlik için Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) S1 ve S2’yi benimseyerek karşılaştığı zorlukları ve fırsatları ortaya koydu. ESG Latin Amerika Manzarası 2024 raporu, bölgedeki şirketlerin yalnızca %46’sının resmi bir sürdürülebilirlik politikası veya stratejisine sahip olduğunu, diğer bir deyişle ESG taahhüdünde önemli bir boşluk olduğunu gösteriyor. DETAY
  • Azerbaycan’ın Bakü şehrinde, 11-22 Kasım tarihleri arasında düzenlenen COP29’un ilk gününün ilerleyen saatlerinde, karbon kredisi ticaretini yöneten temel kurallar üzerinde anlaşmaya varıldı. Bu kurallar, Paris Anlaşması’nın 6.4 maddesi kapsamında oluşturulan yeni BM karbon piyasasının işleyişini düzenlemeyi amaçlıyor. DETAY

🍃YEŞİL KÖŞE🍃

COP29: KÜRESEL İKLİM MÜCADELESİNDE YENİ ADIMLAR

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın Bakü şehrinde devam ederken, dünya iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir dönüm noktasına ulaşmış durumda. Konferansta, özellikle iklim finansmanına odaklanılarak, gelişmekte olan ülkelere destek sağlamak amacıyla önemli adımlar atılması bekleniyor. COP29’un “finans COP’u” olarak tanımlanması, konferansın gündeminin büyük ölçüde bu alanda yoğunlaştığını gösteriyor. İklim finansmanı, sadece iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda yenilenebilir enerji yatırımlarını destekleyerek küresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlayacak.

Ancak gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere sağlanacak finansman konusunda somut adımlar atmaması, birçok katılımcıyı hayal kırıklığına uğratıyor. Özellikle küçük ada devletleri ve yoksul ülkeler, daha fazla eylem ve güçlü taahhütler talep ediyorlar. COP29’da, gençlik hareketliliği de büyük bir etki yaratmakta. YOUNGO gibi gruplar, daha hızlı ve daha iddialı adımlar atılmasını talep ediyor. Bu yılın rekor sıcaklıklarla ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin daha yoğun hissedilmeye başlanmasıyla ön plana çıktığı dikkate alındığında, COP29 yalnızca bir toplantı değil, küresel iklim politikalarını yeniden şekillendirecek önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.

İklim finansmanında gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliği ve aşırı hava olayları ile mücadele edebilmek için yıllık en az 1 trilyon dolara ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Ancak gelişmiş ülkeler bu finansmanı sağlamak yönünde henüz somut bir taahhütte bulunmadı. Birçok uzman, bu finansmanın büyük kısmının özel sektörden ve çok taraflı kalkınma bankalarından sağlanması gerektiğini vurguluyor. Finansman eksikliği, yoksul ülkelerin iklim değişikliği ile mücadelede karşılaştıkları zorlukları daha da ağırlaştırıyor.

Çin, gelişmekte olan ülkelere yönelik yardım taahhüdünde bulunmuş olsa da bu yardımlar hakkında açıklanan bilgilerin yetersiz olması, finansmanın etkinliğini değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Çin’in daha fazla bilgi paylaşarak küresel iş birliğini güçlendirmesi gerektiği ifade ediliyor.

COP29’da ayrıca, futbol kulüplerinin iklim değişikliği ile mücadelede iş birliği yapma kararı alması neticesinde “Futbol Kulüpleri İklim İttifakı” kuruldu. Bu ittifak, futbolun küresel etkisini kullanarak, iklim değişikliğiyle mücadeleye dair farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Katılımcı kulüpler, saha dışındaki operasyonlarında da sürdürülebilirlik uygulamalarını benimseyerek bu alanda katkı sağlamayı amaçlayacaklar.

Dijitalleşme de COP29 gündeminde kendisine yer buldu. “Green Digital Action” deklarasyonu, dijital teknolojilerin emisyonları azaltma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme noktasındaki önemini bir kez daha vurguladı. Bu çerçevede, dijitalleşmenin iklim mücadelesindeki kritik rolü ön plana çıktı.

Fosil yakıtların kullanımı ve bunların iklim üzerindeki etkileri de COP29’un önemli tartışma konularından biri oldu. Geçen yıl Dubai’de alınan kararlarla fosil yakıtlardan uzaklaşılması hedeflense de, emisyonlar yeniden artış gösterdi. Uzmanlar, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlayabilmek için emisyonların bu on yıl içinde %42 oranında azaltılması gerektiğini belirtiyor. Ancak bu hedeflere ulaşmak giderek zorlaşıyor ve COP29’un ilk haftasında önemli bir ilerleme kaydedilememesi, büyük bir endişe kaynağı oldu.

Sonuç olarak, COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede daha hızlı ve etkili adımlar atılmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerle iş birliği yaparak iklim finansmanını artırmalı ve şeffaflık sağlamalı. Konferans henüz sona ermediğinden, küresel iş birliğinin geleceğinin ve somut adımların neler olacağının tam olarak bilinmesi mümkün olmasa da, COP29 dünya çapında güçlü bir eylem gerekliliği bulunduğunu bir kere daha kuvvetle seslendirmesi anlamında büyük önem taşıyor.

DAMLA GÜNALP, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UZMAN YARDIMCISI