BİZDEN MESAJLAR

Değerli okurlarımız,

Su, yaşamın temel taşıdır. Ancak küresel ısınma, nüfus artışı ve bilinçsiz tüketim, dünyadaki su kaynaklarını hızla tükenme noktasına getiriyor. Bizler de bültenimizin bu sayısını hepimiz için önem arz eden suya ayırarak dikkat çekmek istedik.

2024 yılı, su krizlerinin derinleştiği ve suyla ilintili felaketlerin arttığı bir dönem oldu. Küresel su sistemi, iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle büyük bir tehdit altında. 2024’te dünya genelinde 8.700’den fazla insan suyla bağlantılı felaketlerde hayatını kaybetti. 40 milyon insan su krizleri nedeniyle yaşadıkları yerden oldu. Su kıtlığı ve kuraklık, küresel gıda üretimini %30 azalttı.

Küresel ısınma, su krizini daha da kötüleştiriyor. Aşırı sıcaklıklar buharlaşmayı artırıyor, nehirler ve göller kuruyor, yer altı su seviyeleri düşüyor. Tüm yaşanan süreçler bize suyla ilgili aksiyonlarımızı bir an önce almamız gerektiğini gösteriyor. Suyun sürdürülebilirliği için bireysel ve kurumsal önlemler alınarak su kaynakları üzerindeki baskının azaltılması elzem gözüküyor.

Unutmamalıyız ki su sadece “varken” korunabilir.

Sürdürülebilir kalın…

ÖZGÜN ÇINAR, CEO

ESG’Lİ HABERLER

  • Tatlı su türlerinin neslinin tükenme riskiyle ilgili ilk kapsamlı değerlendirme, Nature dergisinde yayımlandı. Yazarlar, tatlı su türlerinin yaklaşık dörtte birinin (%24) neslinin tükenme tehlikesi altında olduğu sonucuna vardı. Yani, vahşi doğada tam olarak savunmasız ve kritik derecede tehlike altındalar. DETAY
  • Sürdürülebilir Finans Platformu (PSF), AB’nin sürdürülebilir ekonomik faaliyetleri tanımlamak için kullandığı sınıflandırma sistemi olan AB Taksonomisi’ndeki güncellemeler hakkında geri bildirim toplamak amacıyla bir kamuoyu istişaresi başlattı. DETAY
  • Londra Heathrow Havalimanı, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) teşvik programında artışa gittiğini duyurdu. SAF ile geleneksel jet yakıtı arasındaki fiyat farkını azaltmak ve 2025 yılında havalimanında SAF kullanımını %3’e çıkarmak için havayollarına 86 milyon sterlin (104 milyon ABD doları) kaynak sağlamayı planlıyor. DETAY
  • Dünya Bankası Grubu’nun bir üyesi olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), şimdiye kadarki en büyük sosyal tahvilini ihraç etti. Bu, gelişmekte olan piyasalardaki düşük gelirli toplulukları desteklemeyi amaçlayan 2 milyar dolarlık, üç yıl vadeli bir tahvil. Bu ihraç ayrıca, rekor 11 milyar dolar seviyesinde gelen taleple, bir uluslarüstü kuruluş tarafından şimdiye kadar ihraç edilen en büyük ABD doları cinsinden sosyal tahvili işaret ediyor. DETAY
  • Surinam’ın iç kesimlerinde yaşanan “tarihi” kuraklık nehirleri kuruttu, gıda ve su sıkıntısına yol açtı ve toplumların ulaşım, sağlık hizmetleri ve eğitime erişimini aksattı. DETAY
  • Avrupa’nın önde gelen şirketleri, yatırımcıları ve endüstri derneklerinden oluşan bir grup, Avrupa Komisyonu liderlerine bir mektup yollayarak, AB’nin yeni sürdürülebilirlik raporlaması ve özen yasalarını koordine eden “Omnibus” paketinin yeni kuralları zayıflatarak iş dünyasının güvenini ve bu alanda yapılacak yatırımları baltalayabileceği yönündeki endişelerini dile getirdi. DETAY
  • ABD Merkez Bankası (Fed), iklim ve yeşil finans konularında birlikte çalışmayı amaçlayan küresel merkez bankaları koalisyonu olan Finansal Sistemin Yeşillendirilmesi için Merkez Bankaları ve Denetçileri Ağı’ndan (NGFS) çekildiğini duyurdu. DETAY
  • Yakın zamanda yapılan bir CDP kurumsal araştırması, iklim hedeflerine ulaşma yolunda olan şirketlerin %80’inin artık yönetici maaşlarını bu hedeflere ulaşmaya bağladığını ortaya koydu. Bu durum, çevresel hedeflere ilerlemeyi yönlendirmede yönetişim ve stratejik eylemin önemini vurguluyor. DETAY
  • BBC News’in haberine göre, Birleşik Krallık Meteoroloji Ofisi’nden bilim insanları geçen yıl atmosferik karbondioksit seviyelerinin her zamankinden daha hızlı arttığını ve bu artışın Paris Anlaşması ile belirlenen hedeflerle “uyumsuz” olduğunu söyledi. DETAY
  • Communications Earth and Environment dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, izole topluluklar için yaşam hattı görevi gören, kar birikmesiyle oluşan geçici yollar olan Arktik “buz yolları” iklim değişikliği nedeniyle azalıyor ve bu yüzyılda daha da azalmaları olası görülüyor. DETAY

🍃YEŞİL KÖŞE🍃

2024 KÜRESEL SU DURUMU: KRİZLER, ÇÖZÜMLER VE SORUMLULUKLARIMIZ

Dünyanın su kaynakları, iklim değişikliğinin etkisiyle her geçen yıl daha büyük bir baskı altına giriyor. 2024 yılı, ekstrem hava olaylarının su döngüsünü önemli ölçüde etkilediği bir dönem oldu ve küresel su döngüsünün ciddi tehdit altında olduğunu gösterdi. Sel, kuraklık ve aşırı hava koşulları nedeniyle yaşanan can ve mal kayıpları, su krizinin aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Global Water Monitor (GWM) 2024 raporuna göre, yağış dengelerindeki ciddi değişiklikler, nehir debilerinde büyük dalgalanmalara yol açarken aynı zamanda büyük çapta su kayıpları yarattı. Sıcaklık artışına bağlı olarak toprak nemi düştü, göl seviyeleri ve yer altı suları kritik seviyelere indi.

2024 yılında kara üzerindeki ortalama yağış miktarı, 1995-2005 döneminin ortalamasına yakındı, ancak aşırı kuru aylar %38 oranında artış gösterdi. Günlük maksimum yağış aşırıları %52 oranında arttı ve Batı Afrika, Avrupa ve Asya’da rekor yağış olayları yaşandı. Aynı zamanda, günlük yağış rekorlarının on yıllık bazda %4 oranında arttığı gözlendi. Kuraklık etkileri özellikle Güney Amerika ve Afrika kıtasında yoğun hissedildi. Güney Afrika’nın birçok bölgesi, normal yağış seviyelerinin %50 altına düştü ve bu durum tarımsal üretimi ciddi şekilde etkiledi.

Kara üzerindeki ortalama sıcaklıklar 2024 yılında kayıtlara geçen en yüksek seviyeye ulaştı ve 111 ülkede yeni rekorlar kırıldı. Ortalama sıcaklık, 1995-2005 dönemine göre 1.2°C daha yüksek kaydedildi. Don günleri ise tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi ve bu durum tropikal bölgelerde daha belirgin hale geldi. Artan sıcaklıklar, nem oranını da etkiledi. Güney Amerika ve Orta Afrika’da hava nemi düşerek bölgesel kuraklıkları şiddetlendirdi. Buna karşılık, Batı Afrika ve Güney Asya’da aşırı yüksek nem oranları nedeniyle yoğun yağışlar ve sellere neden oldu.

Nehir akışlarında dengesizlikler arttı; GWM raporuna göre 2024’te kaydedilen nehir debisi rekorları, 2001 yılına göre %21 oranında bir artışa işaret ediyordu. Güney Amerika ve Orta Afrika’da su rezervlerinde rekor düşük seviyeler kaydedildi. Nil Nehri’nde su seviyesi artarak Sudan ve Mısır’da geniş çaplı taşkınlara neden oldu. Aynı zamanda, Brezilya ve Kolombiya’daki büyük nehir sistemlerinde debi seviyeleri ciddi şekilde azaldı, bu da hidroelektrik enerji üretimini tehlikeye attı.

2024 yılında su ile ilgili afetler nedeniyle 8.700’den fazla kişi hayatını kaybetti, 40 milyondan fazla insan yerinden oldu ve toplam ekonomik zarar 550 milyar dolara ulaştı. Tropikal siklonların ABD ve Güneydoğu Asya’da yol açtığı zarar 520 milyar dolar olarak kaydedildi. Orman yangınları ve kuraklıklar Amazon ormanlarında 52 bin km2’lik alanı yok ederken Asya’da, özellikle Bangladeş ve Hindistan’da meydana gelen şiddetli muson yağmurları, milyonlarca insanın yerinden olmasına neden oldu. Bu olaylar tarımsal üretimi sekteye uğrattı ve gıda fiyatlarında büyük artışlar yaşandı. Afrika’da, kuraklık nedeniyle tarımsal üretim yarıya düştü ve kıtlık tehlikesi büyüdü. Bu durum, insani yardımlara duyulan ihtiyacı artırdı.

2025 yılında, Güney Amerika, Güney Afrika ve Orta Asya gibi bölgelerde kuraklıkların şiddetleneceği, Sahel ve Afrika Boynuzu gibi bölgelerde ise sel riskinin artacağı öngörülmekte. Su kaynaklarının izlenmesi, su verimliliği stratejilerinin geliştirilmesi ve yenilikçi su yönetim politikalarının uygulanması her zamankinden daha kritik hale geliyor. Hükümetler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde hareket etmesi ve su krizinin etkin şekilde yönetilmesi, gelecek nesillere sürdürülebilir bir su sistemi bırakmak için öncelik kazanmış durumda.

Su yönetiminde, akıllı teknolojilerin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, su kaynaklarının korunması ve su kayıplarının minimize edilmesi açısından büyük önem taşımakta. Ayrıca, topluluk bazlı su tasarrufu ve geri dönüşüm projelerinin yaygınlaştırılması, su krizinin etkilerini azaltmada önemli bir rol oynayabilir.

DAMLA GÜNALP, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UZMAN YARDIMCISI